KOLONYAL NE DEMEK ?
Kolonyal kelimesi koloniden gelmektedir. 1700’lü yıllardaki Amerikan kolonicilik ve İngiliz kolonicilik olarak iki dekorasyon etkisinden bahsedebiliriz. Genel olarak Amerika ve İngiltere’nin sömürge kurdukları ülkelerdeki koloni yaşamının sosyal hayatta dekorasyona yansıması olarak tanımlamak mümkün olabilir. Yerli halkın yaşam stiline uyum sağlama çabasıdır aslında.
KOLONYAL EV STİLİ
Yerel halkın çokça kullandığı oymalı, basit ahşap mobilyalara Avrupai dokunuşlar eklenerek görülmemiş bir dekorasyon anlayışı doğmuş oldu. Bu tarz için en önemli üç ilke: kullanımı kolay, doğal ve basit..
KOLONYAL MİMARİ TARZI
Kolonyal mimari tarzının içeriğine bağlı olarak farklı anlamları vardır. Tipik olarak, bu stil Kuzey Amerika’da yerleşimciler tarafından konut ve binalara uygulanan bir stildir. Ancak bu evlerin mimari tarzında bahsederken bazı karışıklıklar vardır.
KOLONYAL STİL ÖZELLİKLERİ
Stilin genel özelliklerinden kısaca bahsetmek gerekirse, kolonyal stili bir dönem stili olarak tanımlayabiliriz. Kolonyal stili ikiye ayırarak incelemek daha doğru olur. İlki Amerikan kolonyal stilidir. 1700’li yıllardaki Amerikan koloni dönemini yansıtan ve o dönemdeki sömürgelerin Amerikan stiline kattığı tüm ayrıntıları bir zenginlik olarak değerlendiren vintage bir stildir. İkincisi ise ingiliz kolonyal stilidir, amerikan stilinden bir yüz yıl sonraki İngiliz kolonyal etkilerini esas alır. Bu iki stilin de en belirgin özelliği ağaç ve ahşap malzemeleri yoğun olarak kullanması ve 18. ve 19. yy tasarım anlayışının sömürge ülkelerinin etnik tarzı ile sentezini yansıtmasıdır.
Kolonyal stilde koyu renk ahşap mobilyalar, açık renk kumaşlar, oymalı mobilyalar, çiçeksiz yeşil bitkiler, desenli halılar, çini ve seramik vazolar öne çıkar.
Kolonyal stilde tropikal veya havai temasından ögelere sıklıkla rastlayabilirsiniz. Dekorasyonu yumuşatmak ve sıcak bir hava katmak için son derece etkili olan bu detaylı tasarımlar başarı ile değerlendirilmiş.
KOLONYAL EVLERİN KÖKENİ
Bu tarzın kökenleri kulübe yapımıyla başlamıştır. Daha sonra, Amerika’da Avrupalı yerleşimcilerin inşa ettiği evler oldu. Bunlar onlara Avrupa’daki evlerini hatırlatan evlerdir. Ancak, Amerika’nın iklimi ve özel koşullarına uyarlanmışlardır.
İngiliz yerleşimciler evlerinin yapımında daha çok odun kullandılar. Ayrıca evleri ortak bir alan etrafında gruplar durumunda yerleştirdiler. Hollandalılar kendi ülkelerinde öğrendikleri bir yöntemi kullanarak Kolonyal evlere taş eklediler. İspanyol sömürgeciler ise daha çok sıva, kerpiç ve coquina (kabuk parçalarından oluşan bir kireçtaşı) kullandılar. Ayrıca çatılar için kırmızı, cephelerde koyu sarı gibi daha belirgin renkler kullandılar.
KOLONYAL EVLERİN MİMARİSİ
Farklı ülkelerden gelen farklı yerleşimciler sebebiyle, ilk kolonyal evleri birbirleriyle tam anlamıyla aynı görünmüyordu. Ancak, tüm evlerin ortak öğeleri vardı, bu da kolonyal evlere adlarını verdi. Ortak özelliklerden bazıları estetikten ziyade zorunluluktan kaynaklanıyordu. Örneğin, cam bu mimari stilde kullanmak için oldukça zor ve pahalı bir malzemeydi. Sonuç olarak, pencereler genelde daha küçük inşa edildi. Yerleşimciler camlar üzerinden vergi ödemek zorunda kaldılar. Bu, sadece en zengin olanların birden fazla penceresi olan bir eve sahip olabileceği demekti. Günümüz mimarisi kolonyal stilinde değişiklik yapmaya devam etmesine rağmen, hala bu evleri tanımlayan ortak öğeleri koruyor.
Bu evler sütunlarla desteklenmiş bir alınlık ile muhteşem ön girişlere sahiptir. Alınlık bazı durumlarda kapalı bir sundurma işlevi görmek için ileri uzanır. Kolonyal evlerin pencereleri, ana girişin iki tarafına da simetrik olarak yerleştirilmiş dengeli çiftler oluşturur. Pencerelerin boyutlarıyla orantılı kepenkleri vardır.
Bu evlerin en dış cepheleri ahşap tahtalar ve taşlardan oluşur. Pek çok kolonyal evin çatı katı da vardır. Çoğu kolonyal evin ortak noktası olan bir diğer şey, pencerelerin simetrik düzenlenmiş olmasıydı. Genel olarak, tüm kolonyal evlerin tasarımı simetrik bir deseni izler. Ayrıca hepsinde dik çatılar ve devasa bacalar bulunmaktadır.