in

Servet Dağılımında Adaleti Sağlamaya Çalışıyorlar

Birçok ülke servet vergisi kanunu çıkardı. Amaç eşitsizliği gidermek mi, gelir elde etmek mi ?

Pandemide olduğu gibi normal dönemlerden farklı bir gelir-servet dağılımı ve finansman ihtiyacı söz konusu. Bu kapsamda ülkeler, tek seferlik servet vergileriyle; krizde servetini arttıranları vergileyip bütçeye kaynak yaratma ve servet dağılımında adaleti sağlama amaçlarına ulaşmaya çalışıyorlar.

Birkaç ay önce Rusya ve Arjantin, servet vergisi kanunu çıkardılar, 2021’de tahsil etmeye başlayacaklar.

Rusya, son yıllarda rublenin değer kaybı ve petrol fiyatlarındaki düşüşün dışında büyüyen bir ekonomiye sahip. Enflasyon oranı yüzde 11. Ağır borç problemi yaşayan gelişmiş ülkelere nazaran muazzam bir şekilde kamu dış borç stoku/GSYH oranı yalnızca yüze 30. Pandemi sebebiyle bu yıl yaklaşık olarak yüzde 10 küçülmesi bekleniyor.

Arjantin, Latin Amerika’nın 3. büyük ekonomisi. Ancak IMF’nin kurtarma operasyonları ve borç yapılandırmaları ile sıklıkla gündeme geliyor. Tarihi iflaslarla dolu. Enflasyon oranı yüzde 43, kamu dış borç stoku/GSYH oranı yüzde 100’e yaklaşıyor. Pandemi sebebiyle bu yıl yüzde 7,5 küçülmesi bekleniyor.

Her iki ülke, sosyal ve ekonomik istikrarsızlıkları birbirine benzemese de pandemiden maddi ve manevi olarak büyük yara aldılar. Bu yaraları sarmak adına yürürlüğe koymaya başladıkları vergilerin özellikleri şu şekilde:

Arjantin’in Milyoner Vergisi;

2,4 milyon $ – 36 milyon $ arasında serveti olanlar vergi mükellefi olacak.
Vergi, artan oranlı tarifeye sahip. Oranlar, yüzde 2 ile yüzde 3,5 arasında değişiyor.
Daha zengin olanlar daha fazla vergi ödeyecek.
Ancak vergi matrahı üst sınırı 36 milyon $
Ülke dışında, bilhassa Uruguay’da serveti bulunanlar için vergi oranı yüzde 5,25 olacak.
Verginin konusu finansal olan ve olmayan (gayrimenkul) kayıt altındaki servet. Bu vergi bütün servet unsurlarını kapsamına aldığı için genel nitelikli bir vergiye benziyor.

Rusya’nın Robin Hood vergisi;

Tek oranlı tarifeye sahip.
1 milyon rublenin üzerindeki banka hesaplarının faiz gelirleri vergilendirilecek.
Finansal kuruluşlarda kayıt altındaki varlıkların getirisi üzerinden alınacak bir vergi.
Daha çok menkul sermaye iradından alınan gelir vergisinin oranı arttırılmış gibi duruyor.
Bu vergi bütün servet öğelerini kapsamadığı için özel nitelikli bir servet vergisi.
Tüm servet öğelerini kapsamazsa irat ve adalet beklemek hata olur. Çünkü servet vergilerinin niteliği ve yapısı hem Hazineye irat sağlama hem de servet eşitsizliklerini giderme amaçlarına ulaşma şansını etkiler, aksi durumda toplumun tepkisini çekmekten başka bir sonuç yaratmaz.

Servet vergileri gayrimenkul, menkul kıymet, banka hesabı, ticari sermaye (intikal durumunda), yabancı para gibi bütün servet öğelerini kapsarsa genel nitelikli olur. Eğer genel nitelikli değil, özel nitelikli ise, yani bazı servet öğelerini vergileyip diğerlerini kapsamıyorsa hem beklenen gelir elde edilemez hem de daha büyük adaletsizliklere yol açar. Servet öğeleri vergilendirilen alandan kolayca vergilendirilmeyen alana geçer. Hatta servet öğeleri vergilendirilmediği diğer ülkelere de gider. O nedenle evrensel servet vergilerini önerenler vardır.

Amaç eşitsizliği gidermek mi, gelir elde etmek mi ?

Genel olarak servet vergilerinin vergi gelirleri içindeki payı son derece düşüktür. Belçika ve Lüksemburg’da bu pay yaklaşık yüzde 8-9, İngiltere’de yüzde 12 olsa da Türkiye’ de yüzde 2-4 aralığında değişiyor.

Ama olağanüstü zamanların bir defaya mahsus uygulanacak servet vergileri son derece rantbaldır. Örneğin Türkiye’de 1942-1944 arasında uygulanan Varlık Vergisi, ilk yılında bütçe gelirlerinin yarısından fazlasını sağlamıştı.

Arjantin, yılda 3,8 milyar $ yeni servet vergisi geliri elde etmeyi planlıyor. Milli gelirin yaklaşık binde 8,5’ ine denk geliyor.

Rusya ise bu vergiden 1,5 milyar $ hasılat bekliyor ve bu tutar ülke milli gelirinin binde 1’i bile değil.
Anlaşılan bu vergilerle yüksek bir vergi hasılatı sağlanamayacak. Ayrıca yükümlünün vergiden kaçınmadığı veya hükümetlerin muafiyet, istisna, indirim oranlarından zenginleri istifade ettirmediği varsayımı altındadır. Böyle sübjektif düzenlemeler yapılacaksa eşitsizlikleri giderme ve gelir elde etme amaçları zedelenir.

Ancak servetin kaynağındaki tasarruf aynı zamanda yatırımları finanse eder. Gönüllü tasarrufların ağır vergilendirilmesi yatırımların düzeyini düşürür. Bu durumun istihdam ve sermaye birikimi artışı ile ekonomik büyüme üzerinde olumsuz etkileri vardır. Büyüme oranından fedakarlık yapmayı hiçbir ülke kabul etmez.

Rusya ve Arjantin’de servet vergisinden elde edilecek gelirlerin salgından etkilenen yoksullara ve KOBİ’lere aktarılması planlanıyor. Ülkelerin bütçe mevzuatları uygun olduğu takdirde, olağanüstü nitelikte bir defaya mahsus alınan bu servet vergilerinin iradı, belli bir fon yaratılarak bu alana tahsis edilebilir.

Böyle bir vergi Türkiye’de olsa, vergi gelirleri ortak bir havuzda toplanıp bütün kamu harcamalarına aktarıldığından, herhangi bir vergi herhangi bir harcamaya tahsis edilemeyecektir. Deprem vergisinde olduğu gibi (5018 sayılı KMYKK m.13/g). O nedenle Rusya ve Arjantin’deki gibi zenginden alıp fakire verilmesine engel olan bir düzenleme bizde mevcut.

Olağanüstü şartların gerçekleştiği ve toplumun kenetlendiği dönemlerde yükümlüler bir defalık fedakarlık yapabiliyor. Aksi durumda serveti normal zamanlarda yüksek vergilemek zahmetlidir. Türkiye’de Aralık 2019’daki yasal düzenlemeyle bir servet vergisi olarak hayata geçmesi planlanan Değerli Konut Vergisinin, yüksek vergi yükü, değerleme problemi ve tarife yapısındaki hata vb nedenlerle henüz uygulanmadan iptal edildiğini biliyoruz.

Servet geniş kitlelere yayılırsa, yüksek vergilemeye gerek kalmaz. Aksi halde zengin sayısı artan ülkelerin yoksullaşma olasılığı yükselmeye devam edecektir.

Ne düşünüyorsunuz?

260 points
Upvote Downvote

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

Dekorasyonda Country Ne Demek ?

18 Yaşından Küçüklere Gayrimenkul Alımı