Kat Bahçesi Nedir ?
Binalarda yeşil bir görünüm elde etmek ve bina içinde yeşil doku ile iç içe yaşanmasını sağlamak amacıyla, ortak alan ya da bağımsız bölüme ait olmak suretiyle binanın cephe ya da cephelerinde uzunluğu 3 metreden az olmamak şartı ile her biri en az 10 metre olan, binanın katlarında bulunan ve bunun yanı sıra kış bahçesi şeklinde de kullanılabilen bahçe düzenlemeleridir.
Kat bahçeleri, günümüz inşaat sektöründe binalar yükseldikçe kullanılan bir yapı türüdür. Arazi yetersizliği yüzünden betonarme yüksek binalar yapıldıkça kat bahçeleri diye bir terim inşaat sektörüne girmeye başladı. Kat bahçeleri yüksek binalarda yer alır. Daha çok balkon tarzı bahçelerdir. Balkonu andıran bu yapıların içerisinde minik havuzlar, minyatür ağaçlar ve çeşit çeşit bitki türüne rastlamanız mümkündür.
Hem muhteşem bir binada yaşayıp hem de doğa ile iç içe olabilme imkanı sunan kat bahçeleri, yeni konut projelerinin yaklaşık hepsinde bulunuyor.
Çatı Bahçesi Nedir ?
Belki de daha önce farklı yerlerde rastladığınız ama mesleki terimini yeni öğreneceğiniz bir yapay peyzaj harikasıyla karşı karşıyız. Çatı bahçesi, bina düzeyinde veya genellikle zemin seviyesinin üzerinde bulunan herhangi bir yapıya ait düz ve eğimli çatılarda özel malzeme ve yöntemlerin kullanımıyla yapılan az veya çok bakım gerektiren birçok işleve sahip açık yeşil mekan düzenlemelerine verilen isimdir. Bir çatı bahçesinin yapımı esnasında izolasyon sorunu ve çatının yük taşıma kapasitesi dikkate alınarak statik hesapları sağlıklı bir biçimde yapılmalıdır. Bu tip problemler aşıldıktan sonra çatılar bir bahçe gibi düşünülerek tasarlanabilir.
Çatı Bahçeleri Nasıl Ortaya Çıktı ?
Çatı bahçesinin ilk kez ortaya çıkışındaki esas neden bir aşk hikayesi olabilir. Çatıların bitkilendirmesi demek olan çatı bahçesinin, tarihte bilinen ilk uygulaması M.Ö. 7. yüzyılda Babilliler tarafından Babil’ in Asma Bahçeleri’nde yapılmıştır. M.Ö. 450’ li yıllarda tarihçi Heredot “Babil, yeryüzünde bilinen tüm diğer şehirlerin ihtişamını aşar” demiştir. Heredot, kentin dış duvarlarının 80 km uzunlukta, 25 metre kalınlıkta ve 97 metre yükseklikte olduğunu ve 4 atlı bir arabanın rahatça gezinmesine imkan sağladığını belirtmiştir.
Hikayeye göre;
İmparator 2. Nebukadnezar tarafından eşi Kraliçe Amytis’ i neşelendirmek için Babil’in Asma Bahçeleri’ni oluşturulmuştur, zira Kraliçe Amytis memleketinin yeşilliğini özlemiştir. Kral, eşinin özlemini giderebilmek, onu mutlu etmek için memleketinin bir benzerini yapmaya karar verir ve yapay dağlar ve suların aktığı büyük teraslar yaptırır.
Bahçeler birbiri üzerinde yükselen kübik direklerden oluşuyordu. Bunların içleri çukurdu ve büyük bitkilerin ve ağaçların yetişebilmesi için toprakla doldurulmuştu. Kubbeler, sütunlar ve taraçalar pişmiş tuğla ve asfalttan yapılmıştı. Yüksekteki bahçeleri sulamak için Fırat Nehri’nden zincir pompalarla su yukarıya çıkarılıyordu. Zincir pompa, biri yukarıda, diğeriyse su kaynağında bulunan iki büyük volana gerili, üzerinde kovalar bulunan bir sistemdi. Nehirden dolan kova yukarı çıkıyor içindeki suyu havuza boşaltıp yeniden nehre dönüyordu. Bu biçimde üst seviyelere taşınan su, bahçeleri sulayarak teraslardan aşağıya doğru akıyordu.
Yunan Coğrafyacı Strabon – M.Ö. 1. YY
Babil’in Asma Bahçeleri’ne ait kanıt günümüzde ne yazık ki bulunmamaktadır. Sebebi, kullanılan malzemelerin toprak gibi dayanıksız olup zamanla aşınıp kaybolmasıdır.
Yıllar geçtikçe bu fikir ihtiyaçlar doğrultusunda gelişerek, sorun-çözüm ilişkisi olarak karşımıza çıkmıştır. Binalar yükseldikçe bir ihtiyaç olarak karşımıza çıkan bu mekanların amacı aslında insanların doğadan kopuk yaşamasının önüne geçmektir.
