Ev sahibi ve kiracı sorunlarının son dönemde arttığı dikkat çekiyor. Geçen yıldan itibaren ödeme yapmakta zorlanan birçok kiracı ile konut sahibi karşı karşıya geldi. Kiracılar işlerini kaybettikleri veya gelirleri azaldığı için ödeme yapamıyorlar. Ancak diğer yandan kira gelirleriyle geçinen insanlar var. Bu durum konut sahiplerini de çok etkiledi. 17 günlük tam kapanmayla bu problem daha da öncelikli hale geldi. Esnaflar, proje bazlı serbest çalışanlar, günlük kazananların para akışı kesildi. Şimdiden bu ayın kirasını ödeyemeyeceğini belirten kiracılar var.
Öncelik anlaşma yolu
Bu gibi durumların ilk olarak karşılıklı anlayışla çözüme ulaştırılması gerekiyor. Kiracının ben ödeme yapmıyorum deme hakkı yok. Ancak kiracı pandemide zora düştüyse öncelik anlaşma yolu. Ev sahibi ve kiracı birbirlerini en azından kısa bir süre için idare etmelerini isteyebilirler. Eğer böyle bir anlaşma durumu oluşmuyorsa o zaman farklı seçenekler devreye giriyor.
Dava açılabilir…
Anlaşma oluşmaması halinde ödeme yapmakta zorlanan kiracı, uyarlama davası açabilir. Dava için geçerli bir sözleşme olması gerekiyor ve sözleşmenin gerçekleştirildiği günden sonra öngörülmesi ya da göz önünde tutulması mümkün olmayan olağanüstü olayların meydana gelmesi gerekir. Olağanüstü duruma borçlunun neden olmaması, bu durum nedeniyle borçlunun aşırı ifa güçlüğüne düşmesi halinde dava açılıyor. Uyarlama davasında borcun ertelenmesi, bölünmesi, bedelin düşürülmesi gibi sebepleri içeriyor.
Her yıl TÜFE 12 aylık ortalaması oranında kira artışı yapılır. Fakat pandemi sebebiyle bu oran konut sahibi ve kiracı arasında değişebilir. Hatta hiç yapılmayabilir. Ya da birkaç aylık zamdan muaf olunması durumu olabilir. Bu gibi durumlar için de mutlaka sözleşmeye ek maddeler eklenmelidir.