in ,

AK Parti’nin Deprem ve Doğal Afet Araştırma Komisyonu Talebi

AK Parti, Türkiye’de yaşanan depremlerde can ve mal güvenliğinin sağlanması için Meclis’te bir araştırma komisyonu kurulmasını istedi.

Deprem ve Doğal Afet

TBMM Başkanlığına sunulan önerge ile, depremler ile ilgili bireysel ve toplumsal bilincin artırılması, olası depremlerde can ve mal güvenliğinin sağlanması, depremlerin sebep olabileceği fiziksel, sosyal, psikolojik, ekonomik ve çevresel zararların en aza indirilmesi için alınması gereken tedbirlerin belirlenmesi, depreme hazırlıklı yaşam alanlarının oluşturulması için inşa edileceklerin belirlenmesi ve çözüm tavsiyelerinin oluşturulması amacıyla Meclis Araştırması açılmasını talep etti. Önergede, Türkiye’de en fazla hasar verici etkiye sahip afet türünün deprem olduğu vurgulandı.
1939 Erzincan depreminden sonra afet yönetimi açısından milat olan 17 Ağustos 1999 Marmara depreminin, en büyük depremlerden biri olduğunun ifade edildiği önergede, Türkiye’nin, bu büyük depremden sonra çoğu alanda olduğu gibi afet yönetimi konusunda da yapısal değişim ve dönüşümler gerçekleştirdiği kaydedildi. Ulusal Deprem Stratejisi ve Eylem Planı’nın (UDSEP), AFAD Başkanlığınca 2012’de yayınlandığı ve yürürlüğe koyulduğunu, bu planın deprem zararlarının azaltılması konusu ile ilgili Türkiye’nin ilk afet strateji belgesi niteliğinde olduğunu hatırlatılan önergede, “TBMM ve bakanlıklarca yapılan imar planı düzenlemeleri, önemli hukuki değişiklikler, toplu ev programları, yapı denetim sistemi, riskli alanlarla rezerv yapı alanlarının belirlenmesi ve 1 milyon 350 bin konutun dönüşümünün sağlandığı şehirsel dönüşüm seferberliğiyle, deprem tehlike ve risklerini tespit edip, bunlara karşı gerekli önlemleri alarak, yerleşim alanlarımızda, nitelikli yeni yapı stoğu oluşturulması amacıyla önemli ve etkin işler yapılmış ve yapılmaya devam etmektedir.” ifadelerine yer verildi. Önergede, deprem ile ilgili alınan tedbirlere ek olarak, hukuki, idari, mali ve teknik olarak yeni çözüm tavsiyelerinin bulunabileceği ifade edildi. Önergenin gerekçesinde ise Türkiye’nin büyük bölümünün deprem kuşağında bulunduğu ve muhtelif yıllarda yaşanan birçok depremin sonucunda oluşan can kayıpları, yaralanmalar, ekonomik, sosyal, psikolojik ve çevresel kayıpların halen hafızalardan çıkmadığı, son 80 yıldaki doğal kaynaklı afetler incelendiğinde, hasarların yüzde 65’ini depremlerin oluşturduğuna dikkat çekildi.

DEPREM TEHLİKE VE RİSKLERİNİN BELİRLENMESİ

Ülke düzeyinde deprem risklerinin belirlenmesi ve azaltılması ile ilgili, 11’inci Kalkınma Planı’nın 5 esas unsurundan biri olan, ‘yaşanabilir kentler ve sürdürülebilir çevre’ başlığında, afet yönetimi ve sürdürülebilirlik ilişkisinin önemine atıfta bulunulduğuna işaret edilen gerekçede, 11’inci Kalkınma Planı’nda hızlı kentleşmenin çevre ve ekonomik kaynaklar üzerinde oluşturduğu baskının, gün geçtikçe insan yaşamını ve kalkınma sürecini daha belirgin biçimde etkilediğine işaret edildiği hatırlatıldı. Depreme karşı gerekli tedbirleri alarak, kentlerde ve kırsal yerleşim alanlarında, toplumsal yaşam kalitesinin yükseltilmesi amacıyla Türkiye’de önemli ve etkin işler yapıldığı ve yapılmaya devam edildiğine vurgu yapılan gerekçede, şunlar kaydedildi:

“Depremlerin fiziksel, psikolojik, sosyal, çevresel ve ekonomik kayıplarını engellemek ya da etkilerini en aza indirmek; yalnız bilimsel doğruları esas alan, şehircilik, mühendislik ve mimarlık ilkelerini doğru ve eksiksiz uygulayarak depreme dayanıklı, güvenilir, yeni yaşam alanları oluşturmakla mümkün olabilecektir. Yapılan hukuki düzenlemeler, imar planları, yapı denetim sistemi, toplu ev faaliyetleri, kentsel dönüşüm seferberliği ve sağlıklı yapı stoğu oluşturulması ile kıymetli kazanımlar sağlanmış olup, olası deprem risklerinin göz önünde bulundurularak; yeni hukuki, idari, mali ve teknik bakış açılarının ortaya konması önem arz etmektedir. Depremlerde bireysel ve toplumsal bilincin artırılması, can ve mal güvenliğinin sağlanması, depremlerin neden olabileceği zararların en aza indirilmesi için alınması gereken önlemlerin belirlenmesi, planlı, güvenilir, sürdürülebilir ve depreme hazırlıklı yaşam alanlarının oluşturulması adına inşa edileceklerin ve çözüm tavsiyelerinin belirlenmesi amacıyla Meclis Araştırması açılmasının isabetli bir karar olduğu değerlendirilmektedir.”

Ne düşünüyorsunuz?

133 points
Upvote Downvote

Yorumlar

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Loading…

Bulvar-216da-Açık-Havada-Ofis-İmkanı_voorgo

Bulvar 216’da Açık Havada Ofis İmkanı!

Sur Yapı Antalya Projesi voorgo.com

Sur Yapı Antalya Projesi