Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, kulenin İstanbul’a yeni bir güzellik katacağına inandığı belirterek, Çamlıca Verici Tesisi’nin kentin önemli bir sembolü olduğunu ve temelinin atıldığı günden bu yana kulenin yükselişini büyük bir heyecanla izlediklerini ifade etti.
“TÜM DÜNYAYA ÖRNEK TEŞKİL EDECEK BİR PROJE”
Televizyon ve radyo medya kuruluşları ile haberleşme operatörlerine hizmet sağlayacak Çamlıca Kulesi’nin hayırlı olmasını dileyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük Çamlıca Camii’nin kıble tarafındaki görüntü kirliliğinin ve işgalin Çamlıca Kulesi ile giderildiğini aktardı.
Çamlıca Kulesi’nin projesi üzerinde çok çalıştıklarını ve sonunda yalnızca Türkiye’ye değil tüm dünyaya örnek teşkil edecek bir projeyi başarıyla hayata geçirdiklerini ifade eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, 100 kadar radyonun da buradan yayın yapabiliyor olmasının bir diğer sevindikleri nokta olduğunu ifade etti.
“İletişim ve yayıncılık faaliyetlerinde tek verici tesisi modeline geçtiğimiz bu kule vasıtası ile Çamlıca görüntü kirliliğine sona erdirdi” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, aynı modeli şartların müsait olduğu yerlerden başlayarak ülke genelinde yaygınlaştırmayı planladıklarını belirtti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Böylece hem mükerrer yatırımların önüne geçecek, hem çevre kirliliğini önleyecek hem de hizmet kalitesini yükselteceğiz. Kim çevreci ? İşte bu ortada. AK Parti çevreciliğin ispatını bugüne kadar yaptığı yatırımlarla ortaya koymuş olan bir partidir. Çevrecilik lafla olmuyor. Çevrecilik, ispat-ı vücutla oluyor. Bunu yapan da biziz. Diktiğimiz ağaçlardan tutun, bu tür eserlere varıncaya kadar. Bu iş aklidir, bu iş ispat-ı vücut gerektirir. Milyonlarca ağacı biz ülkemizin dört bir yanına diktik. Bir taraftan teröristler geldiler yaktılar, yıktılar, biz ise o yakılan, yıkılan yerlere hemen, anında ağaçları diktik. AK Parti budur. Öyle lafla peynir gemisi yürümüyor. Ancak ispat edeceğiz” açıklamasında bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Radyo ve Televizyon Üst Kurulu’ndan lisans alan PTT içeriğindeki verici tesis ve işletim şirketinin hızlıca bu toparlanmayı bunun dışında gerçekleştireceğine inandığını dile getirerek, Çanakkale’de de benzer bir eserin inşa edilmiş olmasının önemli bir adım olduğunu kaydetti.
Çamlıca Kulesi’nin yeni dönemin en önemli yatırımlarından ve sembol eserlerinden biri olduğunu vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:
“Ünlü Fransız düşünür Lamartine’in ‘Dünyaya son bir kez bakacaksın’ deseler, o bakışı Çamlıca Tepeleri’nden atmayı arzulardım’ bu ifadelerini kullanarak hayranlığını bahsettiği şu mekanın şanına uygun bir esere kavuşmuş olduğundan şahsım, milletim adına bunun dışında memnuniyet duyuyorum. Boğaz’a hakim bir manzaranın üzerinde, deniz seviyesinden itibaren 587 metre uzunluğa sahip bu kule, bunun yanı sıra İstanbul’un en yüksek yapısı unvanına da sahiptir. Dünyada ilk defa 100 radyonun frekansları birbirine karışmadan aynı anda yayın yapabileceği teknolojik alt yapıya sahip kulemiz, sayısal ve karasal yayın hizmetlerini beraber verebilecektir. Kule içeriğindeki sosyal tesislerin de Türk turizmine önemli katkılar sağlayacağı açıktır. Böylesine önemli işlevlere sahip Çamlıca Kulesi’nin inşasında emeği geçen tüm kurumlarımızı, yüklenici firmadan mühendisinden işçisine kadar herkesi tebrik ediyorum. Bu kuleden yayınlarını sürdürecek medya kuruluşlarımıza, haberleşme şirketlerimize bilhassa başarılar diliyorum. Kulemizdeki seyir katlarından ve restoranlardan kentimiz ile ilgili şiirleri ve şairleri, şarkılarıyla birlikte terennüm ederek, İstanbul’un güzelliklerini doyasıya yaşayacak misafirlerimize şimdiden eğlenceli vakitler temenni ediyorum.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye’nin dünyanın en stratejik birçok güzelliği bir arada barındıran coğrafyada kurulan bir ülke olduğuna dikkati çekerek, İstanbul’un da tarihin her döneminde olduğu gibi bugün de dikkatleri üzerinde topladığını ifade etti.
İstanbul’un bu hoş coğrafyanın adeta kalbi durumunda bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, Anadolu ve Trakya’daki tüm yerleşim yerlerinin, buralarda yaşayanların İstanbul’la mutlaka irtibatlı olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’un, 81 ilin adeta bayrağının dalgalandığı bir şehir olduğunu vurgulayarak, nüfusun ve iş gücünün neredeyse beşte birini barındıran şehrin millî gelirin üçte birini, ihracatın yarısını, vergi gelirlerinin yarıya yakının ürettiğini aktardı.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Dünyada böylesine eski yerleşime sahip, böylesine çok tarihi mekanı olan, üç büyük devlete başkentlik yapmış, eğitimden turizme böylesine kuvvetli alt yapı inşa etmiş, ekonomiden sanata her alanda evrensel düzeyde en üst seviyeye ulaşmış diğer bir şehir göremezsiniz. İstanbul böyle bir şehir” şeklinde konuştu.
“KANAL İSTANBUL’UN TEMELİNİ HAZİRAN AYININ SONUNDA ATIYORUZ”
İstanbul’un her geçen yıl daha da güzelleştiğini kaydeden Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ayasofya’nın bir yıl önce açıldığını, sonrasında Taksim Camii’ni inşa edip açılışını yaptıklarını, bugün de Çamlıca Kulesi’nin açılışının gerçekleştirildiğini anlattı.
“Bitmedi, şimdi inşallah Haziran ayının sonunda falan Kanal İstanbul’u kentimize kazandırmak üzere temelini atıyoruz” diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu şekilde devam etti:
“Rahatsız olanlar var, olacaklar, varsın olsunlar. Biz bu eserleri İstanbulumuza, İstanbullu tüm vatandaşlarımıza kazandırdıkça onların onuru, onların bunlardan inanıyorum ki şevk alacağı bir İstanbul… Kanal İstanbul’u İstanbul’a kazandırdığımızda İstanbul’un hem coğrafi hem stratejik hem tabii güzelliği bir kat daha artacaktır. Kanal İstanbul’un üzerinde altı tane köprü göreceksiniz. Bu altı köprüyle adeta Kanal İstanbul’un sağında, solunda iki şehir inşa edeceğiz. Bu iki şehirle birlikte İstanbul bir başka olacak. Ya bunlar nereden çıkardı bunları diyecekler. Kim ? O malum tipler. Ama biz yapacağız. Çünkü biz tarihe not düşüyoruz. İki kıtaya yayılmış böyle bir şehirde yaşamakla ülke olarak böyle bir şehre sahip olmakla ne kadar iftihar etsek azdır. Şairlerin her köşesini ayrı bir hissiyatla anlattığı, şarkıların her vasfını benzer bir nameyle dillendirdiği İstanbul’un kıymetini çok iyi bilmeliyiz.”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, kentin geçmişte tarihî ve tabii güzellikleri yanısıra insanlarıyla çok örselendiğini, çok hoyrat davranışlara maruz kaldığını, çok yıpratıldığını dile getirerek, “İstanbul’a belediye başkanı seçildiğimizde karşımızda öyle bir manzara bulduk ki emin olun içimiz burkuldu, parçalandı, yüreğimiz dağlandı. En temel problemlerden başlayarak İstanbul’un üzerine çöken kara bulutları birer birer dağıttık” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, temizliğinden ulaşımına, suyundan doğalgazına, yeşilinden havasına, kültür sanatından sporuna, sanayi ticaretinden sosyal desteklerine kadar hiçbir unsuru ihmal etmeden İstanbul’u baştan sona eserler ve hizmetlerle adeta tekrar inşa ettiklerini anlattı.
“İSTANBUL’A YAPILAN HER HİZMETİN TÜRKİYE’NİN TAMAMINA YAPILDIĞININ BİLİNCİYLE HAREKET ETTİK”
Başbakan ve Cumhurbaşkanı şeklinde de şehre yapılan her yatırımı, getirilen her hizmeti adım adım takip ettiğini, her projenin bizzat içinde bulunduğunu dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, İstanbul’a yapılan her hizmetin Türkiye’nin tamamına yapıldığının, burada ortaya çıkan her değerin vatandaşların her birinin hayatına yansıdığı bilinciyle hareket ettiklerini ifade etti. “İstanbul’u hak etmek için önce bu şehre yürekten gelen bir aşkla sevdayla bağlı olmak gerekiyor” ifadesini kullanan Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu değerlendirmelerde bulundu: “İstanbul’u şu şekilde kuş bakışı seyrettiğiniz de yüreğiniz kıpır kıpır etmiyorsa, gördüğünüz eksiklikler karşısında da kalbiniz sıkışmıyorsa demek ki bu kenti hak etmiyorsunuz demektir. Semalarımızı beş vakit süsleyen ezanlar sizi alıp diğer alemlere götürmüyorsa, Boğaz’dan esen rüzgarlara kendinizi bırakıp hülyalara dalmıyorsanız bu kenti hak etmiyorsunuz demektir. Meşhur Süleymaniye’de bayram sabahlarına muhtaç değil miyiz. Aynen böyle. Bu kentin büyüklüğünden kaynaklanan cefasını da en az sefası kadar öpüp başınızın üzerine koymuyorsanız İstanbul’u hak etmiyorsunuz demektir. Çay simidiyle balık ekmeğiyle kestanesiyle lokmasıyla turşusuyla mısırıyla tavuklu pilavıyla sokaklarındaki tüm lezzetleriyle yaşamıyorsanız bu kenti hak etmiyorsunuz demektir.”
Tüm ömrünü İstanbul’a hâkim değil hadim olmak için harcadığını ve bundan zerre kadar da pişmanlık duymadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bundan sonra da Allah’ın verdiği her nefesi şehre hizmet için kullanmanın, en büyük duası olduğunu kaydetti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Bugün İstanbul’u daha fazla sevmek, daha şevkle ona hizmet etmek için bir sebebe daha sahip olduk. Çamlıca Kulemizi kentimize kattığı değerle fiziki olarak yerine getirdiği görevlerin çok ötesinde bir misyonla İstanbul’a hediye ediyoruz” dedi.
Çamlıca Kulesi’nin hayırlı olması temennilerini yineleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, emeği geçenlere de teşekkürlerini iletti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a, konuşmasının sonrasında, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu tarafından günün anısına Büyük Çamlıca Camisi, Çamlıca Kulesi ve dalgalanan Türk Bayrağı’nın bir arada bulunduğu bir tablo armağan edildi.
Hediye takdiminin sonrasında Cumhurbaşkanı Erdoğan, Büyük Çamlıca Camii’nin bitirildiğini, Çamlıca’ya dev bir Türk bayrağı direğinin de dikildiğini hatırlatarak, “111 metre uzunluğunda bir direk. Bin metrekare de bayrağımızın yüz ölçümü. Bu da esasen bayrakların ölçüsünün gereği olduğu için bu yolla yapıldı, gerek görülürse daha büyüğünü de yapabiliriz. Çünkü İstanbulumuza, ülkemize bunlar yakışır. Hele hele Çamlıca’nın Tepesi’ne… Tabii bir de şimdi bu kulemizle birlikte ayrı bir güzelliği buraya böyle bir üçlüyü Çamlıca’nın tepesine nakşettik. Emeği geçenlerden Allah razı olsun” şeklinde konuştu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, daha sonra protokol üyeleriyle beraber Çamlıca Kulesi’nin açılış kurdelesini kesti ve sonrasında kulede incelemelerde bulundu.