DASK’ın teminat sunmuş olduğu tehlikelere başta sel olmak suretiyle deprem dışındaki diğer tabii afetler de dahil ediliyor. Böylece gelecek yıl zorunlu deprem sigortasına dahil olan ev ve iş yeri sayısının 2,5 milyonluk artışla 11 milyona çıkması bekleniyor.
Ülkemiz de dünya çapında olduğu kadar iklim krizinden kaynaklı yaşanan tabii afetlerden etkileniyor.
28 Temmuz 2021’de başlayan ve iki hafta süren orman yangınları sonucu 2.300 yapı etkilendi ve 126 ev kullanılamaz hale geldi.
Aynı şekilde Ağustos 2021’de yaşanan Batı Karadeniz sel felaketi akabinde da yaklaşık 454 adet ağır hasarlı ve yıkık bina olduğu ifade edildi.
İklim krizi kaynaklı doğal afetlerin artarak devam edeceği ifade ediliyor. Bu durum sigorta sektörünü de değişime yönlendiriyor.
DASK’ın son verilerine göre; Afet Sigortaları Kanunu kapsamında geçen yıl ekim ayında 8,1 milyon olan yürürlükteki poliçe sayısı, bu yıl 8,5 milyona ulaşarak yüzde 4,7’lik artış gösterdi.
Sigortalılık oranındaki artışın az olmasının en önemli nedenlerinden biri ise DASK’ın yalnızca depremden kaynaklı hasarları teminat altına alması olarak görülüyor.
Yeni Düzenleme Yolda
Doğal afet sigortasında yapılacak yeni düzenlemelerin, yalnızca deprem ve kaynaklı hasarları değil başta sel olmak suretiyle deprem dışında kalan diğer tabii afetleri de kapsayacak olmasının bu oranı artırması bekleniyor.
Gelecek yıl zorunlu deprem sigortasına dahil olan ev ve iş yeri sayısının bu yıla göre 2,5 milyonluk bir artışla 11 milyon olması hedefleniyor.
Yüzde 58,8 olan sigortalılık oranı gösteriyor ki hala tedbir alma ve hasarın giderilmesinde beklenen noktada değiliz. DASK poliçesinin kapsamına giren risklerin genişletilmesinin mecburi olduğunu görüyoruz.
İklim krizinin etkilerini ülkemizde de derinden hissettiğimiz günlerde DASK’ın teminat sunmuş olduğu tehlikelere, başta sel olmak suretiyle deprem dışında kalan diğer doğal afetlerin de dâhil edilmesine yönelik yapılan çalışmalar, hem sigorta sektörü hem de ülkemiz adına önemli bir adım olma niteliği taşıyor.
Bu durum hem sigorta bilincini artıracak hem de doğal afetlerin doğuracağı riskleri minimalize edecek. Poliçenin genişletilmesi ile sigortalılık oranında da artış yaşanacak.