Her insan hayatının bir döneminde konut alma isteği ya da ihtiyacı duymuştur. Ev alma nedeni ayrı eve çıkma ya da yeni bir yuva kurma isteğinden kaynaklanabileceği gibi yatırım amaçlı da olabilir. Kısacası çeşitli nedenlerle konut almayı planlarız ancak çoğu zaman konut fiyatlarına baktığımızda bu planları ertelemek durumunda kalırız.
Türkiye’de konut talebini etkileyen başlıca etkenlerden birisi ekonomik diğeri ise toplumdaki demografik değişimdir. Ekonomik etkenler; konut fiyatları, gelir ve tüketim, konut edinme amaçlı tasarruflar, konut finansman sistemleri ve getiri amaçlı konut talebi olarak belirtilirken, demografik etkenler ise kentleşme oranı, hane halkı büyüklüğü, nüfus artışı, evlenme ve boşanmalar ile iç ve dış göçlerdir. Türkiye’nin genç nüfusunu ve yenilenmesi gereken konutları dikkate aldığımızda yılda yaklaşık 1 milyon konuta ihtiyacımız var. Ancak buna rağmen son yıllarda artan inşaat maliyetleri hem konut üretimini azaltmakta hem de konut ihtiyacı olanlar için alım gücünü azaltmaktadır.
İnşaat sektöründe 2020 yılı ağustos ayından sonra daha da hızlanan maliyet artışları demir ve çimentoya yapılan zamlarla daha da yükseliyor. Özellikle döviz fiyatlarına, faiz ve enflasyon oranına bağlı olarak, tüm inşaat girdilerinde, önemli fiyat artışları gözlenmektedir. Bu artışlar doğal olarak aynı oranda inşaat sektörü girdilerine ve maliyetlere yansımaktadır. Türkiye İstatistik Kurumu’nun açıkladığı Ocak ayı verilerine göre; inşaat maliyet endeksi aylık %7,44, senelik %27,82 artış gösterdi. Bina inşaatı maliyet endeksi 2021 yılı Ocak ayında bir önceki aya göre önceki aya göre %7,78, bir önceki yılın aynı ayına göre %28,36 arttı. Bir önceki aya göre malzeme endeksi %3,32, işçilik endeksi %18,35 arttı. Ayrıca bir önceki yılın aynı ayına göre malzeme endeksi %33,02, işçilik endeksi %19,70 artış gösterdi.
Yüksek döviz fiyatları sebebiyle ithalatın pahalılaşması, maliyet artışında etkili oluyor. Bu yüzden 2020 boyunca süren maliyet artışı, bu yılda devam ediyor. Bu durum, yeni yapılacak konutların fiyatlarının da artacağına işaret ediyor. Demir, çimento ve cam başta olmak suretiyle ana inşaat kalemlerindeki enflasyon ve döviz artış oranlarının çok üzerinde bir fiyat artışı yaşanması; inşaat sektörünü gerçekten maliyetlendirme açısından ve terminleri tutturma açısından ciddi sorun içine sokmuştur. Bu süreçte tedarikçiler de yurtiçine mal satmak yerine ihracata verme eğilimi artmaktadır. Demir ve çimentoda yurtdışı satışların cazibesi ve dolar bazında fiyat yüksekliği ürün kıtlığı yaşatmayla beraber fiyatları da şirketlerin yukarı çekmesine neden olmuştur. Bu noktada mevcut konutların, önümüzdeki dönemde inşa edileceklere göre daha uygun fiyatlı olacağı kaçınılmazdır. Konut kredisi faizleri yükselse de henüz zam görmemiş projeler ve konutlardaki fiyat fırsatlarını değerlendirmekte fayda var. Diğer taraftan büyük şehirlerde inşaat yapılacak arsa stoklarının da azalması konut fiyatlarını artıran bir diğer neden. Yaşanan arsa sıkıntısı ve var olan arsaların pahalılığı sebebiyle inşaat firmalarının konut satış fiyatları da yükselmekte…