TBMM Küresel İklim Değişikliği Araştırma Komisyonu, AK Parti Afyonkarahisar Milletvekili Veysel Eroğlu başkanlığında toplandı.
Tunç, komisyonda yaptığı sunuda, evrensel iklim değişikliğinin etkisiyle karşılaşacakları riskleri takip ettiklerini, analiz ettikten sonra yönettiklerini ifade etti. Tarımın, evrensel iklim değişikliğinden en çok etkilenecek sektör olduğunun farkında olduklarını dile getiren Tunç, görevin bilinci ile çalışmaların sürdürüldüğünü söyledi. Bakanlığın sorumluluk sahasında 23,1 milyon hektar tarım arazisi, 14,6 milyon hektar mera ve 22,6 milyon hektar orman arazisi bulunduğuna işaret eden Tunç, 6,7 milyon hektar tarım arazisini sulayarak, 6,5 milyon hektar tarım arazisini toplulaştırarak, 8,4 milyon hektar tarım arazisinin 315 büyük ovasını koruma altına alarak yaptıkları çalışmaların, evrensel iklim değişikliği etkisini azaltma çabasının göstergesi olduğunu vurguladı. Türkiye’nin coğrafi konum açısından büyük bir avantaj olduğunu ve dünyada seyrek biyoçeşitliliğe sahip ülkelerden birisi olduğunu belirten Tunç, şunları kaydetti:
“Ülkemiz bulunduğu konum itibarıyla 1,9 trilyon dolarlık tarımsal ticaret hacmine sahip bir bölgede bulunmaktadır. 4 saatlik bir uçuş mesafesiyle dünya nüfusunun yüzde 40’ına ulaşma imkânımız bulunmaktadır. Tarımsal alan bakımından dünyada 15. sırada olmamıza rağmen tarımsal hasılada Avrupa’da birinci, dünyada da ilk 10 içerisindeyiz. İyi bir potansiyelimiz, kuvvetli bir insan kaynağımız var. Bunu daha fazla üretime ve ihracata çevirme çabalarımız bütün hızıyla devam etmektedir. 2020 yılında pandemi, evrensel iklim değişikliği ve kuraklığa rağmen sulama alanında hizmete aldığımız yatırımlar vasıtası ile bitkisel üretimi 9 milyon ton artırarak, 126 milyon tona yükselttik. Cumhuriyet tarihinin rekorunu kırmış bulunmaktayız.”
Mehmet Hadi Tunç, hayvancılık sektörünün de büyümeye ve gelişmeye devam ettiğini dile getirdi. Büyükbaş hayvan varlığının 2020 yılında 18,5 milyon ile en yüksek seviyeye ulaştığının, küçükbaş varlığının ise 54,1 milyon ile son 30 yılın en yüksek seviyelerinde bulunduğunun önemini vurgulayan Tunç, tarım sektörünün 2020 yılında yüzde 4,8 ile son üç yıldaki en yüksek büyüme rakamlarına ulaştığını açıkladı.
Tarımsal hasılanın bir önceki yıla göre yüzde 20 artarak, 333,3 milyar liraya yükseldiğini ifaden eden Tunç, Türkiye’nin tarımsal hasıladaki Avrupa liderliğinin devam ettiğini aktardı.
Ülke olarak tarım ve gıda ürünlerinde net ihracatçı ülke konumunda bulunulduğunu kaydeden Tunç, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Son üç yılda tarımsal destekleri yüzde 65 oranında artırarak, 24 milyar liraya çıkarttık. Müdahale alımlarında ise üretici dostu politikalar yürütüyoruz. Kaynaklarımızı koruyarak tarımda sürdürülebilir bir strateji izliyoruz. Toprak ve su kaynaklarımızı en etkili ve verimli biçimde kullanmak esas görevimizdir. Amacımız, gıda arz güvenliğimizi sağlamak ve bunu sürdürülebilirlik ilkesi kapsamında devam ettirmektir. Bu kapsamda 2020 yılında 126 milyon ton bitkisel üretim gerçekleştirdik, 23,1 milyon ton süt üretimi gerçekleştirdik. 1,4 milyon ton kırmızı et, 2,4 milyon ton tavuk eti, 837 bin ton su ürünleri üretimi gerçekleşti. 104 bin ton bal, 21,5 milyar adet yumurta üretimi gerçekleşti. Su gerilimi çeken bir ülkeyiz. Ülkemiz 2004 yılından itibaren BM İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi’ne taraftır. Bakanlığımız tarafından gerek bu sözleşme kapsamında gerekse kendi iç mevzuatımızın gereği olarak arazi toplulaştırma ve tarla içi geliştirme hizmetleri çalışmaları, toprak koruma ve arazi kullanım programları ile su tasarrufu sağlayacak modern sulama sistemlerinin yaygınlaştırılması yürütülmektedir. Ayrıca bitki ıslahı ve kuraklığa dayanaklı çeşitlerin geliştirilmesi, mera ıslahı, küresel iklim değişikliğinin tarıma ve doğal kaynaklara olası etkilerinin tahmini, izlenmesi ve alınacak tedbirlerin geliştirilmesi için gerekli araştırmalar yapılmaktadır. Biyolojik çeşitliliklerin gen bankalarında koruma altına alınması, dezavantajlı kırsal alanlar için özel koruma ve altyapı projelerinin yürütülmesi, artan doğal afetlerden üreticilerin daha az etkilenmesi için sulama yatırımları, sigorta, eğitim, yayım ve tohum dağıtımı gibi çalışmalar bakanlığımızca yürütülmektedir. Dezavantajlarımıza rağmen üreticimizin gayreti, kamu yönetiminin etkin destekleriyle tarımda dünyada ilk 10’da, Avrupa’da da birinci sırada olma pozisyonumuzu korumaya gayret göstermekteyiz. Küresel iklim değişikliği etkilerinin en aza indirilmesi ve kuraklıkla mücadele kapsamında çalışmalara devam ediyoruz.”